Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَإِن تُطِعْ أَكْثَرَ مَن فِي الأَرْضِ يُضِلُّوكَ عَن سَبِيلِ اللّهِ إِن يَتَّبِعُونَ إِلاَّ الظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَخْرُصُونَ ﴿١١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in tutı' eksere (eksera) men fî el ardı yudıllû-ke an sebîli allâhi in ... (illâ) yettebiûne (in ...) illâ ez zanne ve in ... (illâ) hum (in...) illâ yahrusûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in ve eğer, ...olursa
tutı' itaat edersin
eksere (eksera) çoğuna
men fî el ardı yeryüzünde bulunan kimseler
yudıllû-ke seni saptırırlar, dalâlette bırakırlar
an sebîli allâhi Allah'ın yolundan
in ... (illâ) eğer olursa, ancak ... olur
yettebiûne tâbî olurlar, uyarlar
(in ...) illâ ez zanne ancak, sadece zan
ve in ... (illâ) ve eğer olursa, ancak ... olur
hum (in...) illâ onlar ancak
yahrusûne yalan uydururlar

Ve yeryüzünde bulunanların çoğuna itaat edersen, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zanna tâbî olurlar. Ve onlar, ancak yalan uydururlar.

EN'ÂM SURESİ 116. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve eğer yerde bulunanların çoğuna itaat eder isen seni Allah Teâlâ'nın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zandan başka birşeye tâbi olmazlar ve onlar yalan yanlış söyler dururlar.

Ömer Nasuhi Bilmen