EN'ÂM SURESİ 12. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
قُل لِّمَن مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ قُل لِلّهِ كَتَبَ عَلَى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَ لَيَجْمَعَنَّكُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لاَ رَيْبَ فِيهِ الَّذِينَ خَسِرُواْ أَنفُسَهُمْ فَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
li men | kimin |
mâ fî es semâvâti | semâlarda, göklerde, olan şey(ler) |
ve el ardı | ve arz, yeryüzü |
kul li allâhi | Allah için, Allah'ın |
ketebe | yazdı |
alâ nefsi-hi | kendi nefsi üzerine, kendi üzerine |
er rahmete | rahmet |
le yecmea- enne-kum | sizi mutlaka toplayacak |
ilâ yevmi | güne |
el kıyâmeti | kıyâmet |
lâ reybe fî- hi | onda şüphe yok |
ellezîne | o kimseler, onlar |
hasirû | hüsrana düşürdüler |
enfuse-hum | nefslerini, kendilerini |
fe hum | artık onlar |
lâ yu'minûne | inanmazlar, mü'min değildirler |
De ki : “Semalarda ve yeryüzünde olan şeyler kimin?” “Hepsi Allah’ındır!” de. Allahû Tealâ, kendi üzerine rahmeti yazdı. Hakkında şüphe olmayan kıyâmet gününde, sizleri mutlaka toplayacak. O kimseler ki; nefslerini hüsrana düşürdüler, onlar mü’min değildirler.
EN'ÂM SURESİ 12. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(12-13) De ki: "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" "Allah’ındır" de. O, rahmet etmeyi Kendisine ilke edinmiştir. O, geleceğinde hiçbir şüphe olmayan kıyamet günü sizi bir araya toplayacaktır. Kendilerini en büyük ziyana uğratanlardır ki iman etmezler. Halbuki gecede ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O her şeyi işitir ve bilir.
Suat Yıldırım