Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَذَرُواْ ظَاهِرَ الإِثْمِ وَبَاطِنَهُ إِنَّ الَّذِينَ يَكْسِبُونَ الإِثْمَ سَيُجْزَوْنَ بِمَا كَانُواْ يَقْتَرِفُونَ ﴿١٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve zerû zâhire el ismi ve bâtıne-hu inne ellezîne yeksibûne el isme se-yuczevne bi-mâ kânû yakterifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve zerû ve terkedin
zâhire el ismi açıkta olan günahı
ve bâtıne-hu ve onun gizli olanını
inne ellezîne muhakkak ki onlar
yeksibûne el isme günah işliyorlar, kazanıyorlar
se-yuczevne yakında karşılık görecekler (cezalandırılacaklar)
bi-mâ ...'den dolayı, sebebiyle
kânû yakterifûne kazanmış oldular

Ve günahın açıkta olanını da, gizli olanını da terkedin. Muhakkak ki; günah işleyenler (kazananlar), kazandıklarından dolayı yakında cezalandırılacaklar.

EN'ÂM SURESİ 120. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

Allâh yasakları konusunda, suçun açık olanını da düşünsel olanını da bırakın. . . Muhakkak ki suç işleyenler, yaptıklarının sonuçlarını yaşayacaklardır!

Ahmed Hulusi