EN'ÂM SURESİ 123. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ أَكَابِرَ مُجَرِمِيهَا لِيَمْكُرُواْ فِيهَا وَمَا يَمْكُرُونَ إِلاَّ بِأَنفُسِهِمْ وَمَا يَشْعُرُونَ ﴿١٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kezâlike
cealnâ
fî kulli karyetin
ekâbire
mucrimî-hâ
li yemkurû
fî hâ
ve mâ yemkurûne
illâ
bi enfusi-him
ve mâ yeş'urûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve işte böylece, böylece, böyle |
cealnâ | kıldık, yaptık |
fî kulli karyetin | her kasabada, şehirde |
ekâbire | önde gelenler, liderler |
mucrimî-hâ | onun mücrimlerini (günah işleyenlerini) |
li yemkurû | sahtekârlık, hile yapsınlar diye (yapmaları için) |
fî hâ | orada |
ve mâ yemkurûne | ve hile yapamazlar, aldatmazlar |
illâ | ancak, ...'den başka |
bi enfusi-him | kendilerini |
ve mâ yeş'urûne | ve bunun şuuruna varmazlar, farkında değiller |
Ve işte böylece, her kasabada (şehirde) onun mücrimlerini (günah işleyenlerini), orada sahtekârlık (hile) yapmaları için liderler yaptık. Kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında değiller.
EN'ÂM SURESİ 123. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Ve böylece her şehirde, hîleler, düzenler kursunlar diye o şehrin günahkârlarını büyülttük, yücelttik, onlar ancak kendilerine karşı hîlekârlıkta bulunurlar ama bilmezler.
Abdulbaki Gölpınarlı