Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


فَمَن يُرِدِ اللّهُ أَن يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلإِسْلاَمِ وَمَن يُرِدْ أَن يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَأَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَاء كَذَلِكَ يَجْعَلُ اللّهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿١٢٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe men yuridi allâhu en yehdiye-hu yeşrah sadra-hu li el islâmi ve men yurid en yudılle-hu yec'al sadra-hu dayyikan haracen ke ennemâ yassa'adu fî es semâi kezâlike yec'alû allâhu er ricse alâ ellezîne lâ yu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe men artık kim(i)
yuridi allâhu Allah diler
en yehdiye-hu onu hidayete erdirmek, kendisine ulaştırmak
yeşrah yarar, açar
sadra-hu onun göğsünü
li el islâmi İslâm'a, (Allah’a) teslime
ve men ve kimi
yurid diler
en yudılle-hu onu dalâlette bırakmak
yec'al kılar, yapar
sadra-hu onun göğsünü
dayyikan dar, daralmış
haracen sıkıntılı
ke ennemâ sanki, gibi
yassa'adu (nefesi daralır bir şekilde) yükselir
fî es semâi semâda
kezâlike işte böyle, işte böylece, böylece, böyle
yec'alû allâhu Allah kılar, yapar
er ricse azap, ceza
alâ ellezîne onların üzerine
lâ yu'minûne îmân etmezler, mümin olmazlar

Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah’a) teslime (İslâm’a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar. Böylece Allah, mü’min olmayanların üzerine azap verir.

EN'ÂM SURESİ 125. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Allah kim doğru yola gitmek/gelmek isterse; onun gönlünü Müslümanlığa/İslam’a/teslimiyete açar. Kim de sapıklığı dilerse/isterse/tercih ederse, onun gönlünü tıkanık, dar kılar; sanki gökyüzüne yükseliyormuş gibi!.. Allah işte böylece, gerçeklere inanmayan kimselerin üzerine pisliği çökertir!

Sadık Türkmen