Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَجَعَلُواْ لِلّهِ مِمِّا ذَرَأَ مِنَ الْحَرْثِ وَالأَنْعَامِ نَصِيبًا فَقَالُواْ هَذَا لِلّهِ بِزَعْمِهِمْ وَهَذَا لِشُرَكَآئِنَا فَمَا كَانَ لِشُرَكَآئِهِمْ فَلاَ يَصِلُ إِلَى اللّهِ وَمَا كَانَ لِلّهِ فَهُوَ يَصِلُ إِلَى شُرَكَآئِهِمْ سَاء مَا يَحْكُمُونَ ﴿١٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve cealû lillâhi (li allâhi) mimmâ (min mâ) zeree min el harsi ve el en'âmi nasîben fe kâlû hâzâ li allâhi bi za'mi-him ve hâzâ li şurakâi-nâ fe mâ kâne li şurakâi-him fe lâ yasılu ilâllah (ilâ allâhi) ve mâ kâne lillâhi (li allâhi) fe huve yasılu ilâ şurakâi-him sâe mâ yahkumûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve cealû ve yaptılar (ayırdılar)
lillâhi (li allâhi) Allah için
mimmâ (min mâ) o şeylerden
zeree yarattı, var etti, çoğalttı
min el harsi ekinlerden
ve el en'âmi ve büyük baş hayvanlar
nasîben bir nasip, bir pay
fe kâlû böylece dediler
hâzâ bu
li allâhi Allah için, Allah'ın
bi za'mi-him kendi zanlarıyla
ve hâzâ ve bu
li şurakâi-nâ ortaklarımız için
fe mâ kâne fakat o ...olmadı
li şurakâi-him ortakları için olan
fe lâ yasılu fakat ulaşmaz, varmaz
ilâllah (ilâ allâhi) Allah'a
ve mâ kâne ve o ...olmadı
lillâhi (li allâhi) Allah için
fe huve ama o
yasılu vasıl olur, ulaşır
ilâ şurakâi-him onların ortaklarına
sâe ne kötü
mâ yahkumûne hükmettikleri şey

O’nun (Allah’ın) yaratıp, çoğalttığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah için pay ayırdılar. Ve böylece kendi zanlarınca: “Bu Allah için ve bu da ortaklarımız için.” dediler. Fakat ortakları için olan; Allah’a ulaşmaz ama Allah için olan; o, onların ortaklarına ulaşır. Hükmettikleri şey ne kötü.

EN'ÂM SURESİ 136. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş) Meali

Tutup Allah'ın yarattığı ekin ve davardan ona bir pay ayırdılar ve kendi yanlış kanaatlerince: «Bu Allah için, bu da ortaklarımız için.» dediler. Fakat ortakları için olanlar Allah tarafına geçmez, Allah için ayrılmış olan ise, ortaklarının tarafına geçer. Ne kötü hüküm yürütüyorlar!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)