EN'ÂM SURESİ 137. Ayeti Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَكَذَلِكَ زَيَّنَ لِكَثِيرٍ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ قَتْلَ أَوْلاَدِهِمْ شُرَكَآؤُهُمْ لِيُرْدُوهُمْ وَلِيَلْبِسُواْ عَلَيْهِمْ دِينَهُمْ وَلَوْ شَاء اللّهُ مَا فَعَلُوهُ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ ﴿١٣٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve işte böyle, böylece |
zeyyene | güzel gösterdi, süsledi |
li kesîrin | çoğuna |
min el muşrikîne | müşriklerden |
katle evlâdi-him | evlatlarını, çocuklarını öldürmeyi |
şurekâu-hum | onların ortakları |
li yurdû-hum | onları helâk etmek için |
ve li yelbisû | ve karıştırmaları için |
aleyhim | onlara |
dîne-hum | onların dîni, kendilerinin dîni |
ve lev | ve eğer |
şâe allâhu | Allah diledi |
mâ fealû-hu | onu yapmazlardı, yapamazlardı |
fe zer-hum | artık onları bırak, terket |
ve mâ yefterûne | ve iftira ettikleri, uydurdukları şeyleri |
Ve böylece onların ortakları, müşriklerin çoğuna, onları helâk etmek için ve onlara kendilerinin dînini karıştırmaları için, evlâtlarını öldürmeyi güzel gösterdiler (süslediler). Allah dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları ve uydurdukları şeyleri terket.
EN'ÂM SURESİ 137. Ayeti Ahmet Varol Meali
Bunun gibi hem kendilerini helak etsin hem de dinlerini iyice karıştırsınlar diye müşriklerin çoğuna, ortak koştukları şeyler, [15] çocuklarını öldürmelerini cazip göstermiştir. Allah dileseydi bunları yapmazlardı. Sen onları uydurduklarıyla başbaşa bırak.
Ahmet Varol