Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَكَذَلِكَ زَيَّنَ لِكَثِيرٍ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ قَتْلَ أَوْلاَدِهِمْ شُرَكَآؤُهُمْ لِيُرْدُوهُمْ وَلِيَلْبِسُواْ عَلَيْهِمْ دِينَهُمْ وَلَوْ شَاء اللّهُ مَا فَعَلُوهُ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ ﴿١٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kezâlike zeyyene li kesîrin min el muşrikîne katle evlâdi-him şurekâu-hum li yurdû-hum ve li yelbisû aleyhim dîne-hum ve lev şâe allâhu mâ fealû-hu fe zer-hum ve mâ yefterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kezâlike ve işte böyle, böylece
zeyyene güzel gösterdi, süsledi
li kesîrin çoğuna
min el muşrikîne müşriklerden
katle evlâdi-him evlatlarını, çocuklarını öldürmeyi
şurekâu-hum onların ortakları
li yurdû-hum onları helâk etmek için
ve li yelbisû ve karıştırmaları için
aleyhim onlara
dîne-hum onların dîni, kendilerinin dîni
ve lev ve eğer
şâe allâhu Allah diledi
mâ fealû-hu onu yapmazlardı, yapamazlardı
fe zer-hum artık onları bırak, terket
ve mâ yefterûne ve iftira ettikleri, uydurdukları şeyleri

Ve böylece onların ortakları, müşriklerin çoğuna, onları helâk etmek için ve onlara kendilerinin dînini karıştırmaları için, evlâtlarını öldürmeyi güzel gösterdiler (süslediler). Allah dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları ve uydurdukları şeyleri terket.

EN'ÂM SURESİ 137. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Yine bunun gibi, onların, Allah’a ibadette ortak saydıkları putlarının hizmetçileri, müşriklerden çoğuna evlatlarını öldürmeyi iyi bir iş gösterdiler ki hem onları mahvetsinler, hem de dinlerini bozup karıştırsınlar. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları, uydurdukları yalanlarla baş başa bırak!

Suat Yıldırım