EN'ÂM SURESİ 145. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
قُل لاَّ أَجِدُ فِي مَا أُوْحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَى طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ إِلاَّ أَن يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَّسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنزِيرٍ فَإِنَّهُ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلاَ عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿١٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de |
lâ ecidu | bulmuyorum, bulamıyorum |
fî mâ | şeylerde |
ûhiye | (bana) vahyolunan |
ileyye | bana |
muharramen | haram kılınmış |
alâ tâimin | yiyeceğe, yiyecek üzerinde |
yat'amu-hu | onu yer (o yenir, yenilen) |
illâ | başka, hariç, ...'den başka |
en yekûne | olması |
meyteten | ölü |
ev | veya |
demen | kan |
mesfûhan | dökülen, akıtılmış |
ev | veya |
lâhme | et |
hinzîrin | domuz |
fe inne-hu | ki o mutlaka |
ricsun | murdar, pis |
ev | veya, ya da |
fıskan | fısk olan |
uhille | boğazlandı, kesildi |
li gayri allâhi | Allah'tan başkası için |
bi-hi | onu |
fe men | artık kim |
idturra | darda kaldı, ihtiyaç duydu |
gayra | olmaksızın, olması hariç, olmadan |
bâgın | haddi aşan, meyleden |
ve lâ âdin | ve hakka tecavüz etmeden |
fe inne | o taktirde muhakkak |
rabbe-ke | senin Rabbin |
gafûrun | gafûr olan, mağfiret eden |
rahîmun | rahîm olan, rahmet nuru gönderen |
De ki: “Bana vahyolunan şey(ler)de, yenilen yiyecek üzerinde, ölü olan veya akıtılmış kan veya domuz eti ki; o, muhakkak murdardır, veya fısk ile Allah’tan başkası için boğazlanandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum.” Artık kim darda kalırsa, haddi aşması (meyletmesi) ve hakka tecavüz etmesi hariç; o taktirde, senin Rabbin muhakkak ki; Gafur’dur (mağfiret edendir) ve Rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir).
EN'ÂM SURESİ 145. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde yemek yiyen birine haram edilmiş (bir şey) bulamıyorum. . . Ancak ölü eti, akıtılmış kan, domuz eti -ki o gerçekten pistir- ve Allâh'tan gayrı adına boğazlanan bozuk inançlı eliyle olursa müstesna. . . Ama kim zorda kalırsa, helal saymayarak ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir)". . . Muhakkak ki senin Rabbin Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmed Hulusi