EN'ÂM SURESİ 16. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
مَّن يُصْرَفْ عَنْهُ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمَهُ وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْمُبِينُ ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
men
yusraf anhu
yevme izin
fe kad
rahime-hu
ve zâlike
el fevzu
el mubînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
men | kim |
yusraf anhu | ondan uzaklaştırılır, çevrilir |
yevme izin | o gün, izin günü |
fe kad | o taktirde (o zaman) olmuştur |
rahime-hu | ona rahmet etti |
ve zâlike | ve işte bu |
el fevzu | fevz, kurtuluş |
el mubînu | apaçık, açıkça |
O gün (izin günü), kim ondan (azaptan) uzaklaştırılırsa, o taktirde ona (Allah), rahmet etmiştir. Ve işte bu, apaçık bir fevzdir (kurtuluştur).
EN'ÂM SURESİ 16. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
«Kim kendisinden o gün azab bertaraf edilirse muhakkak ona merhamet buyurmuştur. Ve işte en açık bir kurtuluş odur.»
Ömer Nasuhi Bilmen