Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


قُلْ إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿١٦٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul inne salâtî ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi (li Allahi) rabbi el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de
inne muhakkak
salâtî benim namazım
ve nusukî benim (kestiğim) kurbanlarım ve tüm ibadetlerim (orucum, hacım, ...)
ve mahyâye benim hayatım
ve memâtî ve benim ölümüm
lillâhi (li Allahi) Allah içindir
rabbi el âlemîne âlemlerin Rabbi

“Muhakkak ki; benim namazım, kurbanım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.” de.

EN'ÂM SURESİ 162. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(162-163) De ki: "Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbülalemin olan Allah’a aittir. Eşi ortağı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim.

Suat Yıldırım