EN'ÂM SURESİ 165. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلاَئِفَ الأَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِّيَبْلُوَكُمْ فِي مَا آتَاكُمْ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ الْعِقَابِ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿١٦٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve huve ellezî | ve o'dur, ki o |
ceale-kum | sizi kıldı, yaptı |
halâife el ardı | arzın, yeryüzünün halifeleri |
ve rafea | ve yükseltti |
ba'da-kum | bazınızı, bir kısmınızı |
fevka | üstünde, üstüne |
ba'dın | bazısı, bir kısmı |
deracâtin | dereceler |
li yebluve-kum | sizi imtihan etmek için |
fî mâ | şeylerle, şeyler hakkında (hususunda) |
âtâ-kum, | size verdi |
inne | muhakkak |
rabbe-ke | senin Rabbin |
serîu | seri, çabuk olan |
el ikâbi | ikâb, ceza |
ve inne-hu | ve muhakkak ki o |
le gafûrun | mutlaka mağfiret eden |
rahîmun | rahmet nuru gönderen |
Ve sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerle sizi imtihan etmek için, bir kısmınızın derecelerini diğer bir kısmınızın üstüne yükselten O’dur. Muhakkak ki; senin Rabbin, cezası çabuk olandır. Ve muhakkak ki; O, mutlaka Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).
EN'ÂM SURESİ 165. Ayeti Ali Ünal Meali
O ki, sizi yeryüzünün (onu imar etmekle ve orada Allah’ın hükümlerini uygulamakla yükümlü) halifeleri yaptı ve size farklı farklı kabiliyetler verip, (mal, makam, servet, güç, zekâ gibi bazı hususlarda) kiminizi kiminizden farklı derecelerde üstün kıldı. Bu şekilde O, verdiği nimetlerle sizi imtihan ediyor. Unutmayın ki senin Rabbin, (vakti geldiğinde) cezalandırması pek çabuk olandır ve yine O, hiç şüphesiz günahları çok bağışlayan, (bilhassa tevbe ile Kendisi’ne yönelenlere ve mü’minlere karşı) hususî merhameti pek bol olandır.
Ali Ünal