Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن طِينٍ ثُمَّ قَضَى أَجَلاً وَأَجَلٌ مُّسمًّى عِندَهُ ثُمَّ أَنتُمْ تَمْتَرُونَ ﴿٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

huve ellezî halaka-kum min tînin summe kadâ ecelen ve ecelun musemmen inde-hu summe entum temterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
huve ellezî O'dur, O ki
halaka-kum sizi yarattı (ellezî halaka : yaratan)
min tînin (özel bir) topraktan, nemli topraktan
summe sonra
kadâ takdir etti
ecelen bir ecel, zaman dilimi, vade
ve ecelun ve ecel
musemmen isimlendirilmiş, belirlenmiş
inde-hu O'nun katında, yanında
summe sonra
entum siz
temterûne şüphe ediyorsunuz

Sizi topraktan yaratan, sonra bir ecel (zaman dilimi) tayin eden O’dur. Ve ecel-i müsemma (mekânı ve zamanı belirlenmiş ecel) Allah’ın katındadır. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz.

EN'ÂM SURESİ 2. Ayeti Ali Ünal Meali

O, sizi (ilk babanız itibariyle, ayrıca temelde gıdanızın kaynağı olarak, tavına gelmiş) bir tür çamurdan yaratan, sonra da sizin için hayatta kalacağınız bir süre takdir edip uygulamaya koyandır. O’nun katında (ilim ve meşieti dahilinde, bu sürenin ve insanlığın hayatının kesin süresi, ayrıca ötesi hakkında) belirlenmiş bir ecel de vardır. (Bizzat müşahede edip yaşadığınız bu gerçeklere) rağmen, (Allah ve O’nun birliği hakkında) halâ onulmaz şüpheler içinde bulunuyorsunuz.

Ali Ünal