Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُواْ أَيْنَ شُرَكَآؤُكُمُ الَّذِينَ كُنتُمْ تَزْعُمُونَ ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yevme nahşuru-hum cemîan summe nekûlu li ellezîne eşrakû eyne şurakâu-kum ellezîne kuntum tez'umûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yevme ve o gün
nahşuru-hum onları haşredeceğiz, toplayacağız
cemîan hepsini
summe sonra
nekûlu diyeceğiz
li ellezîne o kimselere, onlara
eşrakû şirk koştular, ortak koştular
eyne şurakâu-kum sizin ortaklarınız nerede
ellezîne o kimseler
kuntum oldunuz, idiniz
tez'umûne zanda bulunuyorsunuz

Ve o gün hepsini haşredeceğiz sonra ortak koşanlara: “Zanda bulunmuş olduğunuz ortaklarınız nerede?” diyeceğiz.

EN'ÂM SURESİ 22. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve o gün ki, onları hep birlikte haşredeceğiz, sonra şirke düşmüş olanlara, «Hani nerede sizin zûm eder olduğunuz şerikleriniz?» diyeceğiz.

Ömer Nasuhi Bilmen