EN'ÂM SURESİ 26. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَهُمْ يَنْهَوْنَ عَنْهُ وَيَنْأَوْنَ عَنْهُ وَإِن يُهْلِكُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ ﴿٢٦﴾
EN'ÂM SURESİ 26. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve hum | ve onlar |
yenhevne | nehyederler, yasaklar, men ederler |
an-hu | ondan |
ve yen'evne | ve uzak dururlar (yüz çevirirler) |
an-hu | ondan |
ve in yuhlikûne | ve eğer helâk ederlerse |
illâ | ancak, sadece, ...’den başka |
enfuse-hum | kendi nefsleri, kendileri |
ve mâ yeş'urûne | ve farkında olmazlar (şuurunda değiller) |
Ve onlar, ondan (Allah’a ulaşmaktan, hidayetten) nehyederler (men ederler, yasaklarlar) ve onlar da (kendileri de) ondan (hidayetten) uzak dururlar (yüz çevirirler). Kendilerinden başkasını helâk etmezler ve farkında olmazlar (şuurunda değiller).
EN'ÂM SURESİ 26. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Onlar başkalarını ondan (Kur’an’dan) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak kalırlar. Onlar farkına varmaksızın, ancak kendilerini helâk ediyorlar.
Diyanet İşleri
Onlar hem insanları uzaklaştırırlar ondan, hem kendileri uzaklaşırlar. Onlar anlamadan ancak kendilerini helâk ederler.
Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.
Adem Uğur
Onlar hem (başkalarını) O'ndan (Hz. Rasûlullah'tan) engellerler, hem de (kendileri) O'ndan uzaklaşırlar! Sadece kendi nefslerini helâk ediyorlar, ama bunu idrak edemiyorlar!
Ahmed Hulusi
Onlar, insanları, Kur’ân’a, Allah’ın Rasulüne kulak vermekten, iman etmekten, onların sözcülüğünü, savunuculuğunu yapmaktan men ederler. Kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, yalnız kendilerini ve birbirlerini mahvediyorlar ama farkında değiller.
Ahmet Tekin
Onlar hem başkalarını ondan [2] alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini helak ediyorlar ama bunun farkında değiller.
Ahmet Varol
Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.
Ali Bulaç
Onlar, hem (insanları) Peygamberden vaz geçirmeğe çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar.
Ali Fikri Yavuz
Onlar Kuran'dan alikorlar ve ondan uzaklasirlar. Boylece yalniz kendilerini mahvederler de farkina varamazlar.
Bekir Sadak
Onlar, O'ndan (Kur'ân ve Peygamber'den) alıkoymak İçin engel olurlar ve kendileri de O'ndan uzak kalırlar. Farkına varmayarak ancak kendilerini mahvederler.
Celal Yıldırım
Onlar Kuran'dan alıkorlar ve ondan uzaklaşırlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varamazlar.
Diyanet İşleri (eski)
Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.
Diyanet Vakfi
Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.
Edip Yüksel
o birleri ise hem ona yaklaşmaktan nehyederler, hemde kendileri ondan uzaklaşırlar ve bu suretle mücerred nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar
Elmalılı Hamdi Yazır
Diğerleri ise hem ona yaklaşmaktan alıkorlar hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece sadece kendilerini mahvederler, ama farkına varmazlar!
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onlar, insanları Kur'ân'a iman etmekten menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hem başkalarını Kur'an'dan uzak tutuyorlar, hem de kendileri ondan uzak duruyorlar. Böylece aslında kendilerini mahvediyorlar, ama bunun farkında değildirler.
Seyyid Kutub
Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem de kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefslerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.
Gültekin Onan
Onlar, hem (insanları) bundan (peygambere yaklaşmakdan) vaz geçirmiye çalışırlar, hem kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar bilmeyerek kendilerinden başkasını helake sürüklemiş olmuyorlar.
Hasan Basri Çantay
Onlar hem (insanları) ondan (Kur’ân’dan) men' ederler, hem de (kendileri) ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak kendilerini helâk ederler, fakat farkına varmazlar.
Hayrat Neşriyat
Onlar, hem bundan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar sadece kendilerini helake sürüklerler de farkına varmazlar.
İbni Kesir
Diğerlerini ondan alıkoyar ve kendileri de ondan uzaklaşırlar: Ama (bu şekilde) yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler.
Muhammed Esed
Ve onlar bundan hem nehyederler, kendileri de bundan uzaklaşırlar. Ve başkalarını değil, kendi nefislerini helâk etmiş olurlar da farkına varamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen
Onlar hem insanları (Kur'an'dan) menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece ancak kendilerini helâke atarlar da farkına varmazlar.
Ömer Öngüt
Onlar, hem men ederler hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Sonuçta kendilerini helak ederler de farkında olmazlar.
Şaban Piriş
Onlar hem halkı Kur’ân’dan ve Peygamberden uzaklaştırırlar, hem de kendileri ondan geri dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varmazlar.
Suat Yıldırım
Onlar hem (insanları) ondan menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller!
Süleyman Ateş
Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.
Tefhim-ul Kuran
Böylece hem halkı ondan alıkoyarlar, hem de kendileri uzaklaşırlar. Gerçekte ise kendilerini helâke atarlar da farkına bile varmazlar.
Ümit Şimşek
Hem ondan alıkoyarlar hem ondan uzaklaşırlar. Öz benliklerinden başkasını helâk etmiyorlar. Ama farkında değiller.
Yaşar Nuri Öztürk
Onlar hem insanları peygambere yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Ama bu şekilde, yalnız kendilerini mahvederler de, üstelik bunun da farkında olmazlar.
Abdullah Parlıyan
Onlar hem insanları ondan men ederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar, ama farkında değiller.
Bayraktar Bayraklı
Onlar (hem insanları) Kuran'dan alıkoyarlar ve hem de kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler.
Cemal Külünkoğlu
Onlar, hem ondan (peygamberden) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını helak etmezler; ama farkında değillerdir.
Kadri Çelik
Onlar, hem başkalarını Kur’ân’dan uzaklaştırıyorlar, hem de kendileri ondan geri duruyorlar. Ama böyle yapmakla ancak kendilerini tehlikeye atıyorlar da, fakat bunu bile farkedecek bir şuura sahip değillerdir.
Ali Ünal
Onlar hem ondan alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar yalnızca kendilerini helak ederler de farkında değillerdir.
Harun Yıldırım
Onlar hem diğerlerini ondan mahrum eder, hem de kendileri ondan yan çizerler. Başka değil, yalnızca kendi benliklerini helake sürüklerler de bunun farkına dahi varmazlar.
Mustafa İslamoğlu
Onlar, insanları ondan alıkoyarlar ve kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, ancak kendilerini mahvediyorlar. Ama farkında değiller.
Sadık Türkmen
Onlar Kur'an'ı dinlemeyi yasaklarlar ve kendileri de ondan uzak dururlar. Bu şekilde davranmakla, ancak kendi nefislerini helak ediyorlar, ama bunun farkında değiller.
İlyas Yorulmaz
Ve onlar, ondan (Allah’a ulaşmaktan, hidayetten) nehyederler (men ederler, yasaklarlar) ve onlar da (kendileri de) ondan (hidayetten) uzak dururlar (yüz çevirirler). Kendilerinden başkasını helâk etmezler ve farkında olmazlar (şuurunda değiller).
İmam İskender Ali Mihr