EN'ÂM SURESİ 29. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَقَالُواْ إِنْ هِيَ إِلاَّ حَيَاتُنَا الدُّنْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ ﴿٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  ve kâlû
                
                                  in hiye
                
                                  illâ
                
                                  hayatu-nâ
                
                                  ed dunyâ
                
                                  ve mâ nahnu
                
                                  bi meb'ûsîne
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| ve kâlû | ve dediler | 
| in hiye | o ancak, sadece | 
| illâ | ...'den başka değil | 
| hayatu-nâ | bizim hayatımız | 
| ed dunyâ | dünya | 
| ve mâ nahnu | ve biz değiliz | 
| bi meb'ûsîne | beas edilecek (diriltilecek) olanlar | 
Ve bizim hayatımız, dünya (hayatından) başka bir şey değildir. Ve: “Biz beas edilecek (yeniden, tekrar diriltilecek) değiliz.” dediler.
EN'ÂM SURESİ 29. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
İnançsızlardan bir kısmı dediler ki; bu dünyadaki hayatın ötesinde başka bir şey yoktur, öldükten sonra da dirilmeyeceğiz.
Abdullah Parlıyan
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri