Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


قَدْ خَسِرَ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِلِقَاء اللّهِ حَتَّى إِذَا جَاءتْهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً قَالُواْ يَا حَسْرَتَنَا عَلَى مَا فَرَّطْنَا فِيهَا وَهُمْ يَحْمِلُونَ أَوْزَارَهُمْ عَلَى ظُهُورِهِمْ أَلاَ سَاء مَا يَزِرُونَ ﴿٣١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kad hasira ellezîne kezzebû bi likâi allâhi hattâ, izâ câet-hum es sâatu bagteten kâlû yâ hasrate-nâ alâ mâ farratnâ fî hâ ve hum yahmilûne evzâra-hum alâ zuhûri-him e lâ sâe mâ yezirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kad hasira hüsrana düştüler
ellezîne o kimseler
kezzebû yalanladılar
bi likâi allâhi Allah'a mülâki olmayı (ölmeden evvel, dünya hayatını yaşarken ruhunu Allah'a ulaştırmayı)
hattâ, hatta, öyle ki
izâ câet-hum onlara geldiği zaman
es sâatu o saat, o vakit
bagteten aniden, ansızın
kâlû dediler
yâ hasrate-nâ bize yazıklar olsun
alâ mâ şey üzerine
farratnâ günah işledik, aşırı gittik
fî hâ orada
ve hum ve onlar
yahmilûne taşırlar
evzâra-hum (onların) yükleri, (kendi ağırlıkları, günahları)
alâ zuhûri-him sırtlarında
e lâ sâe ne kötü değil mi, öyle değil mi?
mâ yezirûne yüklendikleri şey

Allah’a mülâki olmayı (ölmeden evvel, dünya hayatını yaşarken ruhunu Allah’a ulaştırmayı) yalanlayan kimseler hüsrana düştüler. O saat aniden onlara gelince, sırtlarında yüklerini taşıyarak: “Orada (dünyada) aşırı gittiğimiz şeyler üzerine (günahlar sebebiyle) bize yazıklar olsun.” dediler. Yüklendikleri şey ne kötü, (öyle) değil mi?

EN'ÂM SURESİ 31. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş) Meali

Allah'ın karşısına çıkacaklarını inkar eden kimseler gerçekten hüsrana uğramıştır. Nihayet kıyamet günü gelip ansızın kendilerini bastırıverince: «Hayatta yaptığımız hatalardan dolayı vah bize!» derler; o an ki, günahlarını sırtlanmış götürüyorlardır. Bak ne kötü yükler götürüyorlar!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)