Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


قَدْ نَعْلَمُ إِنَّهُ لَيَحْزُنُكَ الَّذِي يَقُولُونَ فَإِنَّهُمْ لاَ يُكَذِّبُونَكَ وَلَكِنَّ الظَّالِمِينَ بِآيَاتِ اللّهِ يَجْحَدُونَ ﴿٣٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kad na'lemu inne-hu le yahzunu-ke ellezî yekûlûne fe inne- hum lâ yukezzibûne-ke ve lâkinne ez zâlimîne bi âyâti allâhi yechadûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kad na'lemu biliyorduk
inne-hu mutlaka o
le yahzunu-ke elbette seni üzüyor, mahzun ediyor
ellezî yekûlûne onların söyledikleri
fe inne- hum fakat, muhakkak ki onlar
lâ yukezzibûne-ke seni yalanlamıyorlar
ve lâkinne ve lâkin, fakat
ez zâlimîne zâlimler
bi âyâti allâhi Allah'ın âyetleri ile
yechadûne cihad ediyorlar

Onların söylediklerinin mutlaka seni mahzun ettiğini biliyorduk. Fakat muhakkak ki; onlar seni yalanlamıyorlar. Lâkin zalimler, Allah’ın âyetleri ile cihad ediyorlar.

EN'ÂM SURESİ 33. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Ey Resulüm! Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette pek iyi biliyoruz. Doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar; fakat o zalimler, bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Suat Yıldırım