Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَقَالُواْ لَوْلاَ نُزِّلَ عَلَيْهِ آيَةٌ مِّن رَّبِّهِ قُلْ إِنَّ اللّهَ قَادِرٌ عَلَى أَن يُنَزِّلٍ آيَةً وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû lev lâ nuzzile aleyhi âyetun min rabbi-hi kul inne allâhe kâdirun alâ en yunezzile âyeten ve lâkinne eksere-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
lev lâ olsaydı, olmaz mı
nuzzile indirildi
aleyhi ona
âyetun bir âyet, mucize
min rabbi-hi onun Rabbinden
kul de, söyle
inne allâhe muhakkak ki Allah
kâdirun kaadir olan, kudret sahibi
alâ en yunezzile indirmeye
âyeten bir âyet, bir mucize
ve lâkinne ve lâkin, fakat
eksere-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmiyorlar, bilmezler

Ve “Ona Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse, olmaz mı?” dediler. “Muhakkak ki; Allah, bir mucize (âyet) indirmeye kaadirdir.” de. Ve lâkin onların çoğu bilmezler.

EN'ÂM SURESİ 37. Ayeti Suat Yıldırım Meali

"Ona bizim ısrarla istediğimiz bambaşka bir mûcize indirilse ya!" deyip duruyorlar. De ki: "Şüphesiz Allah öyle bir mûcize göndermeye kadirdir, fakat onların çoğu bunu bilmezler."

Suat Yıldırım