Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا صُمٌّ وَبُكْمٌ فِي الظُّلُمَاتِ مَن يَشَإِ اللّهُ يُضْلِلْهُ وَمَن يَشَأْ يَجْعَلْهُ عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٣٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne kezzebû bi âyâti-nâ summun ve bukmun fî ez zulumâti men yeşâi allâhu yudlil-hu ve men yeşe' yec'al-hu alâ sırâtın mustakîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve o kimseler, onlar, ...olanlar
kezzebû yalanladılar
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
summun sağırdır
ve bukmun ve dilsizdir
fî ez zulumâti karanlıklar içinde
men yeşâi dilediğini, kim(i) dilerse
allâhu Allah
yudlil-hu onu dalâlette bırakır
ve men ve kim(i)
yeşe' dilerse
yec'al-hu onu kılar, yapar
alâ üzerinde
sırâtın mustakîmin Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol)

Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) üzerinde kılar.

EN'ÂM SURESİ 39. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Âyetlerimizi yalanlayanlar ise, karanlıklar içinde bir sürü sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediğini doğru yoldan saptırır, dilediğini de doğru yol üzerinde bulundurur.

Celal Yıldırım