EN'ÂM SURESİ 39. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا صُمٌّ وَبُكْمٌ فِي الظُّلُمَاتِ مَن يَشَإِ اللّهُ يُضْلِلْهُ وَمَن يَشَأْ يَجْعَلْهُ عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٣٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  ve ellezîne
                
                                  kezzebû
                
                                  bi âyâti-nâ
                
                                  summun
                
                                  ve bukmun
                
                                  fî ez zulumâti
                
                                  men yeşâi
                
                                  allâhu
                
                                  yudlil-hu
                
                                  ve men
                
                                  yeşe'
                
                                  yec'al-hu
                
                                  alâ
                
                                  sırâtın mustakîmin
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| ve ellezîne | ve o kimseler, onlar, ...olanlar | 
| kezzebû | yalanladılar | 
| bi âyâti-nâ | âyetlerimizi | 
| summun | sağırdır | 
| ve bukmun | ve dilsizdir | 
| fî ez zulumâti | karanlıklar içinde | 
| men yeşâi | dilediğini, kim(i) dilerse | 
| allâhu | Allah | 
| yudlil-hu | onu dalâlette bırakır | 
| ve men | ve kim(i) | 
| yeşe' | dilerse | 
| yec'al-hu | onu kılar, yapar | 
| alâ | üzerinde | 
| sırâtın mustakîmin | Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) | 
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) üzerinde kılar.
EN'ÂM SURESİ 39. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi yalanladılar. Zulmetler içinde kalmış birtakım sağır ve dilsizlerdir. Allah Teâlâ kimi dilerse şaşırtır, kimi de dilerse doğru bir yol üzerinde kılar.
Ömer Nasuhi Bilmen
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri