Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَلَقَدْ أَرْسَلنَآ إِلَى أُمَمٍ مِّن قَبْلِكَ فَأَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَاء وَالضَّرَّاء لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ ﴿٤٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad erselnâ ilâ umemin min kabli-ke fe ehaznâ-hum bi el be'sâi ve ed darrâi lealle-hum yetedarraûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
erselnâ biz gönderdik
ilâ umemin ümmetlere
min kabli-ke senden önce
fe ehaznâ-hum o zaman biz onları yakaladık, uğrattık
bi el be'sâi azaba, fakirliğe, sıkıntıya
ve ed darrâi ve zarar, darlık
lealle-hum umulur ki böylece onlar, böylece onlar ... olsun diye
yetedarraûne yalvarırlar

Andolsun ki; Biz senden önce ümmetlere de (resûller) gönderdik. O zaman onları da sıkıntıya ve darlığa uğrattık, böylece yalvarırlar diye.

EN'ÂM SURESİ 42. Ayeti Gültekin Onan Meali

Andolsun, senden önceki ümmetlere (elçiler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar (tazarru) diye...

Gültekin Onan