Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


فَلَوْلا إِذْ جَاءهُمْ بَأْسُنَا تَضَرَّعُواْ وَلَكِن قَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٤٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lev lâ iz câe-hum be'su-nâ tedarraû ve lâkin kaset kulûbu-hum ve zeyyene lehum eş şeytânu mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lev lâ böylece olmaz mıydı
iz câe-hum onlara geldiği zaman
be'su-nâ azâbımız, darlığımız, sıkıntımız
tedarraû yalvarıp yakarırsınız
ve lâkin ve lâkin, fakat
kaset katılaştı, kasiyet bağladı
kulûbu-hum onların kalpleri
ve zeyyene ve süsledi, güzel gösterdi
lehum onlara
eş şeytânu şeytan
mâ kânû oldukları şey
ya'melûne yapıyorlar

Böylece onlara darlığımız geldiği zaman yalvarsalardı olmaz mıydı? Fakat onların kalpleri kasiyet bağladı (katılaştı). Şeytan, onlara yapmış oldukları şeyleri süsledi (güzel gösterdi).

EN'ÂM SURESİ 43. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Hiç olmazsa onlara azâbımız geldiği zaman (îmân edip) yalvarsalardı! Fakatkalbleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını süsledi (câzib gösterdi).

Hayrat Neşriyat