Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلاَّ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ فَمَنْ آمَنَ وَأَصْلَحَ فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ ﴿٤٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ nursilu el murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîne fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ nursilu ve göndermeyiz
el murselîne elçiler, resûller, gönderilen kişiler
illâ mubeşşirîne müjdeleyiciler olmaktan başka
ve munzirîne ve uyaran kişiler, uyarıcılar
fe men âmene artık kim îmân etti, âmenû oldu, Allah’a ulaşmayı diledi (mürşidin Allah'a davetine uydu)
ve asleha ve ıslâh oldu (nefs tezkiyesi yaptı)
fe lâ havfun artık korku yoktur
aleyhim onlara
ve lâ hum ve onlar olmazlar
yahzenûne mahzun olurlar

Biz resûlleri “uyarıcılar ve müjdeleyiciler” olmaktan başka (bir şey için) göndermeyiz. Artık kim âmenû olur (Allah’a ulaşmayı dilerse) ve ıslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artık onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.

EN'ÂM SURESİ 48. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler ve münzirler olmak üzere göndeririz. İmdi her kim imân eder ve (halini) ıslahta bulunursa artık onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen