EN'ÂM SURESİ 65. Ayeti İbni Kesir Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
قُلْ هُوَ الْقَادِرُ عَلَى أَن يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عَذَابًا مِّن فَوْقِكُمْ أَوْ مِن تَحْتِ أَرْجُلِكُمْ أَوْ يَلْبِسَكُمْ شِيَعاً وَيُذِيقَ بَعْضَكُم بَأْسَ بَعْضٍ انظُرْ كَيْفَ نُصَرِّفُ الآيَاتِ لَعَلَّهُمْ يَفْقَهُونَ ﴿٦٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
huve
el kâdiru
alâ
en yeb'ase
aleykum
azâben
min fevkı-kum
ev min tahti
erculi-kum
ev yelbise-kum
şiyean
ve yuzîka
ba'da-kum
be'se
ba'dın
unzur
keyfe
nusarrıfu
âyâti
lealle-hum
yefkahûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
huve | o |
el kâdiru | kaadir, muktedir, gücü yeter |
alâ | üzerine, ...e |
en yeb'ase | göndermeye |
aleykum | sizin üzerinize |
azâben | bir azap |
min fevkı-kum | sizin üstünüzden |
ev min tahti | veya altından |
erculi-kum | sizin ayaklarınız |
ev yelbise-kum | veya sizi (birbirinize) katar |
şiyean | kısım kısım, bölük bölük |
ve yuzîka | ve tattırır |
ba'da-kum | sizin bir kısmınız |
be'se | şiddet, hınç |
ba'dın | bazı, bir kısmı |
unzur | bak |
keyfe | nasıl |
nusarrıfu | açıklıyoruz |
âyâti | âyetler |
lealle-hum | umulur ki böylece onlar |
yefkahûne | fıkıh ederler, idrak ederler |
De ki: “O, sizin üstünüzden veya ayaklarınızın altından üzerinize bir azap göndermeye veya sizi bölük bölük birbirinize katıp (düşman edip), sizin bir kısmınızın şiddetini, bir kısmınıza tattırmaya kaadirdir.” Bak, âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Böylece onlar fıkıh ederler.
EN'ÂM SURESİ 65. Ayeti İbni Kesir Meali
De ki: Üstünüzden ve altınızdan size azab göndermeye, sizi fırka fırka yapıp kiminizin hıncını kimine tattırmaya Kadir olan O'dur. Bak; onlar iyice anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz.
İbni Kesir