EN'ÂM SURESİ 74. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ لأَبِيهِ آزَرَ أَتَتَّخِذُ أَصْنَامًا آلِهَةً إِنِّي أَرَاكَ وَقَوْمَكَ فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ ﴿٧٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve iz kâle
ibrâhîmu
li ebî-hi
âzere
e tettehizu
esnâmen
âliheten
in-nî
erâ-ke
ve kavme-ke
fî dalâlin
mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz kâle | ve demişti |
ibrâhîmu | İbrâhîm (A.S) |
li ebî-hi | babasına |
âzere | Azer |
e tettehizu | ediniyor musun? |
esnâmen | putlar |
âliheten | ilâhlar |
in-nî | muhakkak ki ben |
erâ-ke | seni görüyorum |
ve kavme-ke | ve senin kavmini |
fî dalâlin | dalâlette |
mubînin | apaçık, açıkça |
Ve İbrâhîm, babası Azer’e şöyle demişti: “Sen putları ilâhlar mı ediniyorsun? Muhakkak ki ben, seni ve kavmini apaçık dalâlette görüyorum.”
EN'ÂM SURESİ 74. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Hani İbrahim babası Âzer’e:
Ahmet Tekin
'Sen, ağaçtan yontularak, metalden dökülerek yapılan heykelleri, putları tanrı haline mi getiriyorsun? Ben seni ve kavmini, başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içinde görüyorum.' demişti.