Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ لأَبِيهِ آزَرَ أَتَتَّخِذُ أَصْنَامًا آلِهَةً إِنِّي أَرَاكَ وَقَوْمَكَ فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ ﴿٧٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve iz kâle ibrâhîmu li ebî-hi âzere e tettehizu esnâmen âliheten in-nî erâ-ke ve kavme-ke fî dalâlin mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve iz kâle ve demişti
ibrâhîmu İbrâhîm (A.S)
li ebî-hi babasına
âzere Azer
e tettehizu ediniyor musun?
esnâmen putlar
âliheten ilâhlar
in-nî muhakkak ki ben
erâ-ke seni görüyorum
ve kavme-ke ve senin kavmini
fî dalâlin dalâlette
mubînin apaçık, açıkça

Ve İbrâhîm, babası Azer’e şöyle demişti: “Sen putları ilâhlar mı ediniyorsun? Muhakkak ki ben, seni ve kavmini apaçık dalâlette görüyorum.”

EN'ÂM SURESİ 74. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Vaktiyle İbrâhîm babası Azere ne demişti? Sen putları kendine bir sürü ilâh ediniyorsun öyle mi? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir dalâl içinde görüyorum

Elmalılı Hamdi Yazır