Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَكَذَلِكَ نُرِي إِبْرَاهِيمَ مَلَكُوتَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنِينَ ﴿٧٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kezâlike nurî ibrâhîme melekûte es semâvâti ve el ardı ve li yekûne min el mûkınîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kezâlike ve böylece
nurî biz gösteriyoruz
ibrâhîme İbrâhîm (A.S)
melekûte melekût
es semâvâti semâlar, gökler
ve el ardı veyer, yeryüzü
ve li yekûne ve olması için
min el mûkınîne yakîn hasıl edenlerden

Ve böylece Biz, İbrâhîm’e onun mûkınîn (yakîn hasıl edenlerden) olması için yerin ve göklerin (semaların) melekûtunu gösteriyoruz (gösteriyorduk).

EN'ÂM SURESİ 75. Ayeti Kadri Çelik Meali

Böylece yakin edenlerden olması (ve diğerlerini hidayete erdirmesi) için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik.

Kadri Çelik