EN'ÂM SURESİ 75. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَكَذَلِكَ نُرِي إِبْرَاهِيمَ مَلَكُوتَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنِينَ ﴿٧٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kezâlike
nurî
ibrâhîme
melekûte
es semâvâti
ve el ardı
ve li yekûne
min el mûkınîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve böylece |
nurî | biz gösteriyoruz |
ibrâhîme | İbrâhîm (A.S) |
melekûte | melekût |
es semâvâti | semâlar, gökler |
ve el ardı | veyer, yeryüzü |
ve li yekûne | ve olması için |
min el mûkınîne | yakîn hasıl edenlerden |
Ve böylece Biz, İbrâhîm’e onun mûkınîn (yakîn hasıl edenlerden) olması için yerin ve göklerin (semaların) melekûtunu gösteriyoruz (gösteriyorduk).
EN'ÂM SURESİ 75. Ayeti Muhammed Esed Meali
Böylece Biz İbrahime, (Allahın) gökler ve yer üzerindeki güçlü hükümranlığı ile ilgili (ilk) kavrayışı kazandırdık, ki kalben mutmain olan kimselerden olsun.
Muhammed Esed