EN'ÂM SURESİ 84. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَوَهَبْنَا لَهُ إِسْحَقَ وَيَعْقُوبَ كُلاًّ هَدَيْنَا وَنُوحًا هَدَيْنَا مِن قَبْلُ وَمِن ذُرِّيَّتِهِ دَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ وَأَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسَى وَهَارُونَ وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ ﴿٨٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve vehebnâ | ve biz hibe ettik (ihsanda bulunduk) bağışladık |
lehu | ona |
ishâka | İshak (A.S) |
ve ya'kûbe | ve Yâkub (A.S) |
kullen | hepsi |
hedeynâ | hidayete erdirdik |
ve nûhan | ve Nuh (A.S) |
hedeynâ | biz hidayete erdirdik |
min kablu | önceden |
ve min zurriyyeti-hi | ve onun soyundan, zürriyetinden |
dâvude | Davud (A.S) |
ve suleymâne | ve Süleyman (A.S) |
ve eyyûbe | ve Eyyub (A.S) |
ve yûsufe | ve Yusuf (A.S) |
ve mûsâ | ve Mûsâ (A.S) |
ve hârûn | ve Hârun (A.S) |
ve kezâlike | ve işte böylece |
neczî el muhsinîne | muhsinleri mükâfatlandırırız |
Ve ona İshak (A.S) ve Yâkub (A.S)’ı bağışladık. Hepsini hidayete erdirdik. Ve daha önce Nuh (A.S)’ı hidayete erdirdik ve onun zürriyetinden Davud (A.S), Süleyman (A.S) , Eyyub (A.S), Yusuf (A.S), Musa(A.S) ve Harun (A.S)’ı da hidayete erdirdik. Ve işte böylece, muhsinleri mükâfatlandırırız.
EN'ÂM SURESİ 84. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Biz İbrâhim’e İshak’ı ve Yâkub’u ihsan ettik. Hepsini de doğru yola ilettik.
Ahmet Tekin
Nitekim daha önce Nûh’u ve onun soyundan Dâvûd’u, Süleyman’ı, Eyyûb’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da doğru yola iletmiştik.
Biz iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderleri, idarecileri, askerî erkânı ve müslümanları işte böyle mükâfatlandırırız.