Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


ذَلِكَ هُدَى اللّهِ يَهْدِي بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَلَوْ أَشْرَكُواْ لَحَبِطَ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٨٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

zâlike hudâ allâhi yehdî bi-hi men yeşâu min ibâdi-hi ve lev eşrakû le habita an-hum mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
zâlike işte bu
hudâ allâhi Allah'ın hidayeti
yehdî hidayete erdirir
bi-hi onunla
men yeşâu kimi dilerse, dilediğini
min ibâdi-hi kullarından
ve lev ve eğer, ...olsa
eşrakû şirk koştular
le habita elbette boşa gitti, heba oldu
an-hum onlardan
mâ kânû oldukları şey(ler)
ya'melûne yapıyorlar

İşte bu Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve eğer şirk koşsalardı, elbette yapmış oldukları şeyler heba olurdu (boşa giderdi).

EN'ÂM SURESİ 88. Ayeti Abdullah Aydın Meali

İşte o yol Allah'ın hidayet (doğru, kurtuluş) yoludur ki, o kullarından dilediğini bu yola eriştirir. Eğer onlar da Allah'a eş koşsalardı yaptıkları büyün iyi şeyler elbette boşa giderdi.

Abdullah Aydın