Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


أُوْلَئِكَ الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ فَإِن يَكْفُرْ بِهَا هَؤُلاء فَقَدْ وَكَّلْنَا بِهَا قَوْمًا لَّيْسُواْ بِهَا بِكَافِرِينَ ﴿٨٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ulâike ellezîne âteynâ-hum el kitâbe ve el hukme ve en nubuvvete fe in yekfur bi-hâ hâulâi fe kad vekkelnâ bi-hâ kavmen leysû bi-hâ bi kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ulâike ellezîne işte onlar
âteynâ-hum el kitâbe onlara, kendilerine kitap verdik
ve el hukme ve hikmet
ve en nubuvvete ve nebîlik, peygamberlik
fe in bundan sonra, eğer, ise
yekfur inkâr ederler
bi-hâ onu
hâulâi bunlar
fe kad o taktirde, ... olmuştur
vekkelnâ vekil kıldık, vekil ettik (ederdik)
bi-hâ ona
kavmen bir kavim
leysû bi-hâ bi kâfirîne onu inkâr etmeyecek

İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Onlar eğer, onu inkâr ederlerse artık, onu inkâr etmeyecek bir kavmi ona vekil ederdik.

EN'ÂM SURESİ 89. Ayeti Diyanet Vakfi Meali

İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar (kâfirler) bunları inkâr ederse şüphesiz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz.

Diyanet Vakfi