EN'ÂM SURESİ 95. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
إِنَّ اللّهَ فَالِقُ الْحَبِّ وَالنَّوَى يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَمُخْرِجُ الْمَيِّتِ مِنَ الْحَيِّ ذَلِكُمُ اللّهُ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ ﴿٩٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
fâliku el habbi | taneyi yarıp çıkaran |
ve en nevâ | ve çekirdek |
yuhricu | çıkarır |
el hayye | diri, canlı |
min el meyyiti | ölüden |
ve muhricu el meyyiti | ve ölüyü çıkaran |
min el hayyi | diriden, canlıdan |
zâlikum allâhu | işte bu Allah |
fe ennâ | öyleyse nasıl |
tu'fekune | çevriliyorsunuz, döndürülüyorsunuz |
Muhakkak ki Allah, (taneyi) tohumu ve çekirdeği yarıp çıkarandır. Ölüden canlıyı çıkarır ve canlıdan ölüyü çıkarandır. İşte bu, Allah’tır. Öyleyse nasıl döndürülüyorsunuz?
EN'ÂM SURESİ 95. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Şüphesiz ki Allah, daneyi ve çekirdeği yeniden hayat verip yeşertmek için çatlatıp yaratandır. Diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarandır. İşte budur Allah. Bunca delillere rağmen, nasıl oluyor da aklınızı kullanmayıp gerçeklerden çevriliyorsunuz?
Abdullah Parlıyan