Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


إِنَّ اللّهَ فَالِقُ الْحَبِّ وَالنَّوَى يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَمُخْرِجُ الْمَيِّتِ مِنَ الْحَيِّ ذَلِكُمُ اللّهُ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ ﴿٩٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne allâhe fâliku el habbi ve en nevâ yuhricu el hayye min el meyyiti ve muhricu el meyyiti min el hayyi zâlikum allâhu fe ennâ tu'fekune
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne allâhe muhakkak ki Allah
fâliku el habbi taneyi yarıp çıkaran
ve en nevâ ve çekirdek
yuhricu çıkarır
el hayye diri, canlı
min el meyyiti ölüden
ve muhricu el meyyiti ve ölüyü çıkaran
min el hayyi diriden, canlıdan
zâlikum allâhu işte bu Allah
fe ennâ öyleyse nasıl
tu'fekune çevriliyorsunuz, döndürülüyorsunuz

Muhakkak ki Allah, (taneyi) tohumu ve çekirdeği yarıp çıkarandır. Ölüden canlıyı çıkarır ve canlıdan ölüyü çıkarandır. İşte bu, Allah’tır. Öyleyse nasıl döndürülüyorsunuz?

EN'ÂM SURESİ 95. Ayeti Gültekin Onan Meali

Taneyi ve çekirdeği yaran kuşkusuz Tanrı'dır. O, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. İşte Tanrı budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?

Gültekin Onan