EN'ÂM SURESİ 96. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
فَالِقُ الإِصْبَاحِ وَجَعَلَ اللَّيْلَ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ ﴿٩٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fâliku el ısbâhı | sabahı yarıp çıkaran |
ve ceale el leyle | ve geceyi kıldı (yaptı) |
sekenen | bir sukûn (dinlenme) vakti |
ve eş şemse | ve güneş |
ve el kamere | ve ay |
husbânen | bir ölçü olarak, hesaplama ünitesi, hesap vasıtası |
zâlike | işte bu |
takdîru | takdiri, hükmü |
el azîzi | azîz, üstün ve güçlü olan |
el alîmi | âlim, en iyi bilen |
Sabahı (fecr vaktini) yarıp çıkarandır. Ve geceyi dinlenme (sukûn) vakti ve güneşi ve ayı (hareketlerini çok ince hesaplarla dizayn ederek) zamanı hesaplama ünitesi (hesap vasıtası) kıldı. İşte bu, azîz ve alîm olanın (Allah’ın) takdiridir.
EN'ÂM SURESİ 96. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
O Allah karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı da, vakitlerin bilinmesi için birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bütün bunlar, herşeye gücü yeten ve herşeyi pek iyi bilen Allah'ın takdiridir.
Abdullah Parlıyan