Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ النُّجُومَ لِتَهْتَدُواْ بِهَا فِي ظُلُمَاتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِ قَدْ فَصَّلْنَا الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ﴿٩٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve huve ellezî ceale lekum en nucûme li tehdedû bi-hâ fî zulumâti el berri ve el bahr kad fassalnâ el âyâti li kavmin ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve huve ellezî ve o (ki), (... ki) odur
ceale kıldı, yaptı, var etti
lekum en nucûme sizin için yıldızlar
li tehdedû hidayete ermeniz için, yol bulmanız için
bi-hâ onunla
fî zulumâti el berri karanın karanlıklarında
ve el bahr ve deniz
kad oldu
fassalnâ el âyâti âyetleri birer birer, detayları ile açıkladık
li kavmin bir kavim için, bir topluluk için
ya'lemûne biliyorlar

Ve kara ve denizin karanlıklarında (nefsin afetlerinin karanlığında) onunla yolunuzu bulmanız (hidayete ermeniz) için yıldızları (nebîler, resûller, mürşidler) kılan O’dur. Bilen bir kavim için, âyetleri detayları ile açıkladık.

EN'ÂM SURESİ 97. Ayeti Adem Uğur Meali

O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Gerçekten biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.

Adem Uğur