ENBİYÂ SURESİ 102. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنفُسُهُمْ خَالِدُونَ ﴿١٠٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâ yesmeûne
hasîse-hâ
ve hum
fî
mâştehet (mâ iştehet)
enfusu-hum
hâlidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ yesmeûne | işitmezler |
hasîse-hâ | onun uğultusu |
ve hum | ve onlar |
fî | içinde |
mâştehet (mâ iştehet) | istenen (arzu edilen) şey |
enfusu-hum | onların nefsleri, onlar |
hâlidûne | ebedî kalacak olanlar |
Onun (cehennemin) uğultusunu işitmezler. Ve onlar, istedikleri şeyler içinde ebedî kalacak olanlardır.
ENBİYÂ SURESİ 102. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Cehennemden uzaklaştırılan o cennetlikler, cehennemin hışıltısını bile duymazlar ve bunlar canlarının istediği şeyler (çeşitli nimetler) içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.
Ali Fikri Yavuz