Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاء كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُّعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ ﴿١٠٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yevme natvi es semâe ke tayyi es sicilli li el kutubi kemâ bede'nâ evvele halkın nuîdu-hu va'den aleynâ innâ kunnâ fâılîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yevme o gün
natvi es semâe semayı düreceğiz
ke tayyi dürüldüğü gibi
es sicilli sicil, üzeri yazılı kâğıt, yazılı sayfalar
li el kutubi kitapları
kemâ gibi
bede'nâ başladık
evvele evvel, ilk defa
halkın yaradılış
nuîdu-hu onu iade edeceğiz, geri döndüreceğiz
va'den vaad
aleynâ bizim üzerimize, üzerimizde
innâ kunnâ muhakkak ki biz olduk
fâılîne yapanlar, yapacak olanlar

O gün, kitapların yazılı sayfalarını dürer gibi semayı düreceğiz. Onu ilk defa halketmeye başladığımız gibi (eski durumuna) iade edeceğiz (geri döndüreceğiz). Bizim üzerimizde bir vaaddir. Muhakkak ki (bunu) yapacak olan, Biziz.

ENBİYÂ SURESİ 104. Ayeti Adem Uğur Meali

(Düşün o) günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vâdettiğimizi) yaparız.

Adem Uğur