ENBİYÂ SURESİ 104. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاء كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُّعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ ﴿١٠٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yevme
natvi es semâe
ke tayyi
es sicilli
li el kutubi
kemâ
bede'nâ
evvele
halkın
nuîdu-hu
va'den
aleynâ
innâ kunnâ
fâılîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yevme | o gün |
natvi es semâe | semayı düreceğiz |
ke tayyi | dürüldüğü gibi |
es sicilli | sicil, üzeri yazılı kâğıt, yazılı sayfalar |
li el kutubi | kitapları |
kemâ | gibi |
bede'nâ | başladık |
evvele | evvel, ilk defa |
halkın | yaradılış |
nuîdu-hu | onu iade edeceğiz, geri döndüreceğiz |
va'den | vaad |
aleynâ | bizim üzerimize, üzerimizde |
innâ kunnâ | muhakkak ki biz olduk |
fâılîne | yapanlar, yapacak olanlar |
O gün, kitapların yazılı sayfalarını dürer gibi semayı düreceğiz. Onu ilk defa halketmeye başladığımız gibi (eski durumuna) iade edeceğiz (geri döndüreceğiz). Bizim üzerimizde bir vaaddir. Muhakkak ki (bunu) yapacak olan, Biziz.
ENBİYÂ SURESİ 104. Ayeti Harun Yıldırım Meali
(Düşün o) günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vâdettiğimizi) yaparız.
Harun Yıldırım