Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِي الزَّبُورِ مِن بَعْدِ الذِّكْرِ أَنَّ الْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ الصَّالِحُونَ ﴿١٠٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad keteb-nâ fî ez zebûri min ba'di ez zikri enne el arda yerisu-hâ ıbâdiye es sâlihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
keteb-nâ biz yazdık
fî ez zebûri Zebur'da
min ba'di ez zikri zikirden sonra
enne el arda arzın ... olduğu
yerisu-hâ ona varis olur, varis olacak
ıbâdiye es sâlihûne salih kullarım

Andolsun ki; zikirden (Tevrat’tan) sonra Zebur’da, arza salih kullarımızın varis olacağını, yazdık.

ENBİYÂ SURESİ 105. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Andolsun ki, Levh-i Mahfuz’dan, önceki kutsal kitaplardan sonra Zebûr’da da, yeryüzüne, kutsal topraklara, ebedî Cennet yurduna, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen, kesinlikle benim şeriatıma bağlanan, bana boyun eğen sâlih kullarımın vâris olacağını yazmıştık.

Ahmet Tekin