ENBİYÂ SURESİ 110. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ ﴿١١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne-hu
ya'lemu
el cehre
min el kavli
ve ya'lemu
mâ
tektumûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne-hu | muhakkak ki o |
ya'lemu | bilir |
el cehre | cehrolan, açıkça söylenen |
min el kavli | söz(ler)den, sözün |
ve ya'lemu | ve o bilir |
mâ | şey |
tektumûne | ketmediyorsunuz, saklıyorsunuz, gizliyorsunuz |
Muhakkak ki O, sözün cehrî olanını (açıkça söylenenini) ve ketmettiklerinizi (gizlediklerinizi) bilir.
ENBİYÂ SURESİ 110. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Şüphesiz ki Allah sözün açık olanını da, gizli olanını da bilir. Hem sizin gizlediğiniz, şeyleri de bilir.
Suat Yıldırım