Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ ﴿١٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

bel nakzifu bi el hakkı alâl bâtıli (alâ el bâtıli) fe yedmegu-hu fe izâ huve zâhikun ve lekum el veylu mimmâ (min mâ) tasıfûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
bel hayır
nakzifu atarız
bi el hakkı hakkı
alâl bâtıli (alâ el bâtıli) bâtılın üzerine
fe yedmegu-hu o zaman onu mahveder
fe izâ böylece o zaman
huve o
zâhikun zail olanlar (olmuştur), yok olanlar (olur)
ve lekum el veylu ve size yazıklar olsun
mimmâ (min mâ) şeylerden
tasıfûne sizin vasfettiğiniz (isnat ettiğiniz)

Hayır, Biz, hakkı bâtılın üzerine atarız. Böylece onu mahveder. O zaman o (bâtıl), zail olmuştur. Vasfettiğiniz (Allah’a isnat ettiğiniz) şeylerden dolayı size yazıklar olsun.

ENBİYÂ SURESİ 18. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.

Tefhim-ul Kuran