Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


مَا يَأْتِيهِم مِّن ذِكْرٍ مَّن رَّبِّهِم مُّحْدَثٍ إِلَّا اسْتَمَعُوهُ وَهُمْ يَلْعَبُونَ ﴿٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ ye'tî-him min zikrin min rabbi-him muhdesin illâstemeûhu (illâ istemeû-hu) ve hum yel'abûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ ye'tî-him onlara gelmedi (ki)
min zikrin zikirden, zikir, uyarı, ihtar
min rabbi-him Rab'lerinden
muhdesin yeni
illâstemeûhu (illâ istemeû-hu) ...'den başka, ancak, sadece onu dinlediler
ve hum ve onlar
yel'abûne oynuyorlar (alay ediyorlar)

Rabbinden, yeni bir zikir (uyarı) gelmeye görsün. Onu, ancak oynayarak (alay ederek) dinlerler.

ENBİYÂ SURESİ 2. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(2-3) Rab’leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"

Suat Yıldırım