Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا اللَّهُ لَفَسَدَتَا فَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lev kâne fî-himâ âlihetun illâllâhu (illâ allâhu) le fesedetâ fe subhânallâhi (subhâne allâhi) rabbi el arşi ammâ (an mâ) yasıfûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lev eğer, şâyet, ... olsa
kâne oldu
fî-himâ ikisinde
âlihetun ilâhlar
illâllâhu (illâ allâhu) Allah'tan başka
le fesedetâ mutlaka ikisi fesada uğradı
fe oysa, halbuki
subhânallâhi (subhâne allâhi) Allah
rabbi el arşi arşın Rabbi
ammâ (an mâ) şeylerden
yasıfûne vasıflandırırlar

Eğer ikisinde de (semada ve arzda), Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisi de (yer de, gök de) mutlaka fesada uğrardı. Arşın Rabbi Allah, onların vasıflandırdığı (isnat ettikleri) şeylerden münezzehtir.

ENBİYÂ SURESİ 22. Ayeti Ali Ünal Meali

Oysa Allah’tan başka göklerde ve yerde ilâhlar bulunmuş olsaydı, onlardaki denge ve düzen bozulur, her şey karmakarışık olurdu. Öyleyse, Arş’ın Rabbi olan (gökleri ve yeri yaratıp onları mutlak idaresi altında tutan) Allah, Kendisiyle ilgili olarak uydurdukları, (kâinatın tedbir ve idaresinde ortakları bulunmak gibi) her türlü nitelemeden mutlak manâda uzaktır.

Ali Ünal