Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ إِلَّا نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدُونِ ﴿٢٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ ersel-nâ min kabli-ke min resûlin illâ nûhî
(illâ nûhî)
ileyhi enne-hu lâ ilâhe illâ ene fa'budûni (fe a'budû-ni)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ersel-nâ ve biz göndermedik
min kabli-ke senden önce
min resûlin (resûllerden) bir resûl
illâ ancak, ...'den başka, sadece
nûhî
(illâ nûhî)
vahyederiz
: (vahyetmemizden başka, vahyetmediğimiz)
ileyhi ona, kendisine
enne-hu onun olduğunu (o ... diye)
lâ ilâhe ilâh yoktur
illâ ancak, ...'den başka, sadece
ene ben
fa'budûni (fe a'budû-ni) öyleyse, o zaman bana kul olun

Ve senden önce: “Benden başka ilâh yoktur.” diye (kendisine) vahyetmediğimiz bir resûl göndermedik. Öyleyse (sadece) Bana kul olun!

ENBİYÂ SURESİ 25. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirdiğimiz her rasule, kesinlikle:
'Yalnızca ben hak ilâhım. Beni ilâh tanıyın, candan müslüman olarak bana bağlanın, saygıyla bana kulluk ve ibadet edin, yalnızca benim şeriatıma bağlanın, bana bo-yun eğin.' diye vahyetmeye devam ettik, hala da ediyoruz.

Ahmet Tekin