ENBİYÂ SURESİ 28. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يَشْفَعُونَ إِلَّا لِمَنِ ارْتَضَى وَهُم مِّنْ خَشْيَتِهِ مُشْفِقُونَ ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ya'lemu
mâ
beyne eydî-him
ve mâ
halfe-hum
ve lâ yeşfeûne
illâ
li men irtedâ
ve hum
min haşyeti-hî
muşfikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ya'lemu | bilir |
mâ | şey |
beyne eydî-him | onların elleri arasındaki, önlerindeki |
ve mâ | ve şey |
halfe-hum | onların arkası |
ve lâ yeşfeûne | ve şefaat etmezler |
illâ | ancak, ...'den başka, sadece |
li men irtedâ | rızaya ermiş kimse(ler) |
ve hum | ve onlar |
min haşyeti-hî | onun haşyetinden |
muşfikûne | korkanlar |
Onların önünde ve arkasında olan şeyleri (muhafız melekleri) bilir. Ve onlar, (Allah’ın) rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat etmezler. Ve onlar, O’nun (Allah’ın) haşyetinden korkanlardır.
ENBİYÂ SURESİ 28. Ayeti Ali Ünal Meali
O, onların yaptıklarını da, yapmakta olduklarını ve yapacaklarını da bilir; onlar, ancak O’nun razı olduğu mü’min kulları hakkında şefaatte bulunabilir, (onlar için bağışlanma diler ve dua eder)ler; (yoksa müşriklerin iddia ettikleri gibi, Allah katında onlar hakkında şefaatte bulunacak değillerdir). Hepsi de, O’na duydukları derin saygı ve tazim sebebiyle kalbleri tir tir titrer.
Ali Ünal