Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَجَعَلْنَا السَّمَاء سَقْفًا مَّحْفُوظًا وَهُمْ عَنْ آيَاتِهَا مُعْرِضُونَ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ceal-nâ es semâe sakfen mahfûzen ve hum an âyâti-hâ mu'ridûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ceal-nâ ve biz kıldık, yaptık, oluşturduk
es semâe sema
sakfen tavan
mahfûzen korunmuş, muhafaza edilmiş
ve hum ve onlar
an âyâti-hâ âyetlerinden, delillerinden
mu'ridûne yüz çevirenler

Ve semayı (gökleri) muhafaza edilmiş bir tavan kıldık. Ve onlar, O’nun âyetlerinden yüz çevirenlerdir.

ENBİYÂ SURESİ 32. Ayeti Ali Ünal Meali

Gökyüzünü de (hem şeytanlara, hem de çökmeye karşı) korunmuş bir tavan kıldık. Böyle iken (o inanmayanlar, gökyüzünde varlığımızı, birliğimizi, mutlak ve ortaksız hakimiyetimizi apaçık gösteren) bunca delili halâ görmek istemiyor, halâ onlardan yüz çeviriyorlar.

Ali Ünal