Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِّن قَبْلِكَ الْخُلْدَ أَفَإِن مِّتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ ﴿٣٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ ceal-nâ li beşerin min kabli-ke el hulde e fe in mitte fe humul hâlidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ceal-nâ ve biz kılmadık, vermedik, yapmadık
li beşerin bir beşer için, bir beşeri
min kabli-ke senden önce
el hulde halidin, ebedî, ölümsüz
e mu?
fe böylece, öyleyse, o zaman
in mitte eğer sen ölürsen
fe böylece, öyleyse, o zaman
humul hâlidûne halidin, ebedî, ölümsüz

Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. Öyleyse sen ölürsen, o zaman onlar, ebedî mi olacaklar (ölmeyecekler mi)?

ENBİYÂ SURESİ 34. Ayeti Ali Ünal Meali

(Rasûlüm), senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Gerçek bu iken, sen öleceksin de, (iştiyakla senin ölümünü bekleyen) o inkârcılar ebedî mi kalacaklar?

Ali Ünal