ENBİYÂ SURESİ 34. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِّن قَبْلِكَ الْخُلْدَ أَفَإِن مِّتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ ﴿٣٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ ceal-nâ
li beşerin
min kabli-ke
el hulde
e
fe
in mitte
fe
humul hâlidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ ceal-nâ | ve biz kılmadık, vermedik, yapmadık |
li beşerin | bir beşer için, bir beşeri |
min kabli-ke | senden önce |
el hulde | halidin, ebedî, ölümsüz |
e | mu? |
fe | böylece, öyleyse, o zaman |
in mitte | eğer sen ölürsen |
fe | böylece, öyleyse, o zaman |
humul hâlidûne | halidin, ebedî, ölümsüz |
Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. Öyleyse sen ölürsen, o zaman onlar, ebedî mi olacaklar (ölmeyecekler mi)?
ENBİYÂ SURESİ 34. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Senden önce de hiçbir insana (Dünya'da) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar?
Celal Yıldırım