Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَإِذَا رَآكَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي يَذْكُرُ آلِهَتَكُمْ وَهُم بِذِكْرِ الرَّحْمَنِ هُمْ كَافِرُونَ ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve izâ raâ-ke ellezîne keferû
(ellezîne keferû)
in yettehızûne-ke illâ huzuven e hazâ ellezî yezkuru âlihete-kum ve hum bi zikri er rahmâni hum kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve izâ raâ-ke ve seni gördükleri zaman
ellezîne onlar
keferû
(ellezîne keferû)
inkâr ettiler
: (inkâr edenler, kâfirler)
in yettehızûne-ke illâ seni sadece ..... ediniyorlar
huzuven alay konusu
e hazâ bu mu?
ellezî yezkuru zikreden, söyleyen
âlihete-kum sizin ilâhlarınız
ve hum ve onlar
bi zikri er rahmâni Rahmân'ın zikrini
hum kâfirûne onlar inkâr edenler, kâfirler

Ve inkâr edenler (kâfirler), seni gördükleri zaman: “Sizin ilâhlarınızı zikreden (onlar hakkında konuşan) bu mu?” diyerek, seni sadece alay konusu edinirler. Ve onlar, Rahmân’ın Zikri’ni (Kitabı’nı) inkâr edenlerdir.

ENBİYÂ SURESİ 36. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Kâfirler seni gördüklerinde birbirlerine «ilahlarınıza dil uzatan adam bu mu?» diyerek seni alaya almaktan geri durmazlar. Oysa kendileri «Rahman» olan Allah'ı hatırlamaya bile yanaşmazlar.

Seyyid Kutub